Derbi Zamanı…

Geçen sene oynanamayan 7.maçın ardından bu akşam FB Ülker Arena’da GSLH’ı konuk ediyoruz. Maç öncesinde biraz istatistikler ile biraz da beklentilerimle ilgili görüşlerimi paylaşmak istedim.

 

Önce genel yorumlarımla başlayıp, istatistiklerden hoşlanmayanlar için maç görüşümü paylaşmak istiyorum.

GSLH bu sene geçen seneden oldukça farklı bir kadro yapısı ve farklı bir basketbol anlayışlı ile oynuyor. Geçen sene kadro yapısının da etkisiyle savunma konsantrasyonu oldukça yukarıda ve savunma kaynaklı basketleri oldukça fazla bulan bir takım idiler. Bunda en önemli etkenler takımdaki Marko, Hairston ve Bonsu gibi hem atletizmi hem de sert savunmaları önde olan oyunculara sahip olmaları idi. Bu sene kadro biraz daha yumuşadı diyebiliriz. Yeni transferlerden Pocius sakatlığı nedeniyle oynayamayacak. Ayrıca yabancı kuralı gereği Vougioukas da kadroda olmayacak. Ama bu oyuncular da zaten bahsettiğim tarzda, hücumda etkili ama savunmada oldukça zayıf oyuncular.

Ayrıca Micov ve Aradori de savunmaları ile öne çıkmış oyuncular değil. Üstelik bırakın öne çıkmayı yumuşak denebilecek kadar kötü savunmacılar. E zaten Arroyo savunmada hiçbir zaman kendini yoran ve katkı sağlayan bir oyuncu olmadı. Erceg’in senelerdir daha üst seviye takımlarda dikiş tutturamamış olmasının nedeni de zaten yumuşak savunması. Jawai de o güçlü fiziğine rağmen savunma sertliğini sağlayamıyor. Bu kadar çok yumuşak oyuncu ile Ergin Ataman geçen seneki savunma seviyesine  çıkmakta haliyle çok  zorlanıyor. Ancak şu var ki bunların yanında çok da iyi savunmacı olan iki oyuncuya sahipler: Sinan ve Furkan. Onların bireysel savunmaları bir nebze onları ayakta tutmaya çalışıyor. Bunlara bir de Ergin Ataman’ın takım savunmasındaki becerileri eklenince yine de kalburüstü bir savunmaları oluyor.

Screen Shot 2014-11-17 at 14.16.27

Bence set savunmasından daha fazla  fast break savunmasında  büyük sıkıntı yaşıyorlar. Özellikle rakip savunma ribaundlarını net aldığında GSLH oyuncuları geri dönmekte  sıkıntı çekiyor ve çok sayıda fast break sayıları yiyebiliyorlar.

Bir diğer sıkıntıları basit top kayıpları. Sezon başından beri bu konuda canları çok yandı. Arroyo yorulduğu ve yorulmasına rağmen sahada kaldığı anlarda zorlama pasları ve dripling’ leri ile fazlaca top kaybı yapabiliyor.

Kadro yapısı itibariyle yaşadıkları bir sorun daha var ki o da uzun oyuncuların yetersizliği. 4 numarada Erceg 30 dk ve üzerinde süre alıp özellikle işin hücum tarafında oldukça faydalı oynuyor. Savunmasından bahsetmiştim tekrar girmeyeceğim o konuya. Ancak Kerem Gönlüm, geldiğinden beri ilerleyen yaşının da etkisiyle yeteri kadar katkı veremiyor. Jawai halen istenilen seviyeye gelemedi ki gelse bile kapasitesi belli bir oyuncu. Ellerinde işe yarayan ve iyi oynayan tek uzun olarak Furkan kalıyor. O da bu sene oldukça ilerleme katetti. Hem savunmada hem hücumda takımın en işe yarayan oyuncusu. Kendi pozisyonunu yaratamıyor olmasına rağmen oldukça hareketli oynuyor olması nedeniyle çok fazla asist alıyor ve ribaund yeteneği sayesinde dönen topları tamamlayabiliyor. Onun Arroyo ile pas bağlantılarının kesilmemesi durumunda her maç 15 sayı üzerinde atabilecek bir oyuncu. Sadece Arroyo değil Micov da onu gayet iyi besliyor. Şunu söylemek istiyorum ki, bu topları hakediyor. Bana göre asist verebilen oyuncu kadar asist alabilen oyunculardan da bahsetmek lazım. O kadar doğru yerlere gidiyor ki Furkan, ona asist vermek de kolaylaşıyor.

Şu ana kadar çok fazla kötü taraflarından bahsettim. Hiç mi iyi yanları yok?

Bizde hiç olmayan bir pg ları var bir kere: Arroyo. Sadece takımı oynatan bir oyun kurucu gibi değil tam bir lider gibi rol alıyor takımında. Ergin Ataman ile birbirlerini çok iyi tanıdıkları için saha içinde hocanın istediklerini harfiyen yerine getirebiliyor. En önemlisi ne zaman ne yapması gerekiyorsa onu yapabilen bir pg. Takımdaki herkesin hücum performansını arttırıyor. Ne kadar baskı görmeden rahat oynarsa verimi o kadar artıyor. Mümkün olduğu kadar onu baskı ile rahatsız edip yormak gerekiyor. Sadece savunmadayken değil aynı şekilde hücumdayken de onun üzerine oynayıp mümkün olduğu yorup sinirlendirmek verimliliğini düşürecektir.

Screen Shot 2014-11-17 at 14.18.16

Micov bu senenin en faydalı transferi. Çok yönlü bir oyuncu Micov. Geçen sene CSKA’dayken takımda çok sayıda iyi oyuncu olması nedeniyle hiçbir zaman rakip savunmaların bir numaralı önlem alması gereken oyuncu olmuyor bu da onun oyununu rahatlatıyordu. GSLH’da da şu ana kadar oldukça rahat oynuyor. Ancak o da Arroyo gibi savunma baskısından yılan ve tercih hataları yapabilecek bir oyuncu. Bunun yanında rahat oynamasına imkan tanırsanız güçlü fundemental’i, iyi saha görüşü, iyi seçilmiş şut tercihleri ile çok büyük tehdit olabilecek bir oyuncu. Savunmada bizi en çok zorlayacak oyuncuların başında geliyor.

Erceg’i artık herkes tanıyor. Bizim zayıf üçlük ve uzun savunmamız nedeniyle o da bize büyük problem yaratabilir. Bjelica ile eşleşmesinde birbirine benzeyen oyuncular olması nedeniyle eğer ona yakın durursak bir nebze daha rahat savunabiliriz. Ancak Vesely ile eşleştiğinde onu savunmada zorlanacağımızı düşünüyorum.

Toparlamak gerekirse, kendi seyircimiz önünde oynayacağımız ve büyük baskı altında tutacağımız rakibimize karşı avantajlıyız.

Yine de eğer zaten bizim zayıf onların güçlü olduğu savunma ribaundlarını alamazsak, Arroyo ve Micov’un etkinliğini ve pas açılarını kapatamazsak, rahat ve seçilmiş şutlar atmalarına imkan tanırsak maç zora girecektir.

Screen Shot 2014-11-17 at 13.30.08

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Rakibimizin istatistiklerine baktığımızda serbest atışlar haricinde daha iyi bir şut yüzdesine sahip olduğumuzu görüyoruz. EL’de bize göre daha ribaundcu görünmelerine rağmen TBL’de ise ribaundlarda biz daha iyiyiz. İlginç bir rakam da asist sayılarında. Büyük eksik olarak gördüğümüz pg pozisyonunda , onların Arroyo gibi bir silahı olmasına rağmen , hem EL’de hem TBL’de onlara göre daha fazla asist üretebiliyoruz.

Bizim için kritik noktaları ise şöyle özetleyebiliriz:

1) Top paylaşımını son maçlarda olduğu gibi arttırmalı, dripling üzerinden değil, pas üzerinden oynamalıyız

2) Pg’larımız baskı yediğinde,  ki bence Ergin Ataman bu işi Sinan ile oldukça fazla yapacaktır,  diğer oyuncuların mutlaka yardıma gelmesi ve top kaybına sebebiyet vermeden yarı sahayı geçebilmeliyiz.

3) Onlara hücum ribaundu vermemeliyiz. Net alacağımız savunma ribaundları ile hem ikinci şans sayılarına engel olmalı, hem de geri koşma zaafiyetlerinden faydalanıp fastbreak sayılarını arttırmalıyız.

4) Bogdan ve Glock’a uygun şut imkanları yaratmalı ve savunmacılarından yıpratılmadan mümkün olduğu kadar pas üzerinden oynamalarını sağlamalıyız. Bizim için en büyük tehditlerden biri topu ellerine verip hadi bir şeyler yap bakalım diye beklemek olacaktır.

5) Erceg, Arroyo ve Micov savunmalarında mutlaka sert olmalı, onlara rahat oynama imkanı tanımamalıyız.

 

Maç mutlaka gergin olacaktır bu gerginliği yok etmek mümkün değil. Ancak biz taraftarlar olarak hem takımımızı korumalı hem de sahamızın kapatılmasına veya geçen sene onların buraya gelmeme nedenlerini haklı çıkaracak olaylar çıkmasına engel olmalıyız.

Herkese iyi seyirler..

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir