EL’de normal sezonun ilk yarısının son haftasında Perşembe akşamı deplasmanda Bayern Munich ile karşılaşıyor olacağız. Rakibimiz EL de şu an 1 galibiyet 3 mağlubiyet ile 4., yerel liglerinde ise 6 galibiyet 2 mağlubiyet ile yine 4. sırada.
Birkaç senedir klübün basketbola olan yatırımının artmasıyla, bu sene son yılların en iddialı kadrosunu kurdular. Takımın başında tecbüreli Sırp coach Svetislav Pesic bulunuyor. Maçlarını 6500 kapasiteli Audi Dome’da oynuyorlar.
Geçen seneden iki önemli kayıpları var. EL’de 24 maçta 13.9 sayı , 4.5 asist ortalamalarıyla oynayan Malcom Delaney’i Kuban’a, 21 maçta 7.3 sayı 4.7 ribaund ile oynayan Deon Thompson’ı da Çin’e kaptırdılar. Bu oyuncuların yerine tanıdık bir isim olan Dusko Savanovic, Sırp basketbolunun yeni yıldız adaylarından Vasilije Micic, yıllardır Alman basektbolunda önemli bir isim olan Slovak oyuncu Anton Gavel, ayrıca uzun rotasyonuna yine tanıdık iki isim Jan Jagla ve Vladimir Stimac transferleri yapıldı. Oldukça geniş bir rotasyonları olduğu söylenebilir.
EL de sezona oldukça iyi başladılar. İlk maçta deplasmanda Barcelonayı oldukça zorlayıp 2 sayılık bir mağlubiyetle döndükten sonra kendi sahalarında Panathianikos’u yenince, zaten aday oldukları ilk 4 için isimlerinden daha çok bahsettirmeyi başardılar. Ancak bunun arkasına önce kendi sahalarında Milan’a arkasından grubun zayıf takıma Turow’a deplasmanda yenilince işleri biraz sıkıntıya girdi. O nedenle bu hafta bizimle yapacakları maç onlar açısından oldukça kilit bir maç haline geldi.
Takım istatistiklerine baktığımızda genelde her kategoride ortalama bir takım gibi duruyorlar. En başarılı oldukları konu 3 sayılık atışlar:) %40.7 (5.sıra)ile maç başına 9.3(6.sıra) üçlük sokuyorlar.Bizim de bu konuda harika istatistiklerimizi düşününce onların açısından gayet iyi bir alan olacak üçlük atışlar. Rakiplerimiz bize %49.3(maalesef 1.sıradayız) ile maç başına 9.3(3.sıradayız) üçlük atıyorlar. Haliyle bu maçta da potamızda bolca üçlük görebiliriz. Buna karşın iki sayılık atışlarda aynı şeyi söylemek mümkün değil. %46.8 (21.sıra) ile kullandıkları atışlardan 18.3(19.sıra) isabet buluyorlar. Rakiplerine ise %62 ile (1.sıra) attırıp maç başına 21.3 (10.sıra) basket yiyorlar. Bu konuda da biz çok avantajlıyız. %55.2 ile(6.sıra) kullandığımız iki sayılık atışlarda maç başına 27.8 basket bulup bu kategoride 1.sırada yer alıyoruz. Son karşılaştırmalı istatistiki analizimi de top kayıplarında yaptım ki bu da oldukça ilginç. Maç başına 10.5 top kaybı yaparak oldukça iyi görünmelerine rağmen, rakiplerine yaptırdıkları top kayıpları sayıları ise sadece 9.8 ki bu rakam ile 24 takım içinde 23.sıradalar. Yani savunmada çok da rakiplerini zorladıkları söylenemez. Biz ise 10.3 top kaybı yapıp (23.sıra) rakiplerimize 16 (1.sıra) yaptırıyoruz. Gerçi savunmamızı hiç beğenmiyor olmamıza rağmen bu rakam da oldukça ilgi çekici. Rakiple ilgili son istatistiki veri de yedikleri blok sayıları. Maç başına 3.8 blok yiyerek bu kategoride de 1.sıradalar.
Oldukça tempolu bir basketbol oynuyorlar. Maç başına 61.8 şut denemesi yaparken (bunun 22.8’i üçlük, 39’u iki sayılık) rakipleri de 62.1 top (27.8 üçlük, 34.3 iki sayılık) kullanıyor. Bu onların maçlarında ne kadar çok top kullanıldığının bir göstergesi. Bu nedenle şut yüzdeleri maçı kazananı belli eden en önemli unsur oluyor. Biz de oldukça tempolu oynayıp oldukça fazla top kullanıyoruz ancak düşük şut yüzdelerimiz nedeniyle bunu skora çok yansıtamıyoruz. Biz maç başına 67.1 top(50.3 iki sayı, 16.8 üç sayı) kullanırken, rakiplerimiz de 58.8(40 iki sayı, 18.8 üç sayı)’de tutuyoruz. Sonuç olarak onlar maç başına rakiplerinden 0.3 daha az top kullanırken, biz 8.3 daha fazla top kullanıyoruz. Bunun en önemli sebebi rakiplerimize yaptırdığımız top kayıpları ve hücum ribaundlarımız.
Üçlük yüzdeleri gayet kabul edilebilir bir seviye olan %40 lar civarında dolaşıyor maçlar arasında. Ancak 2 sayılık yüzdeleri ilginç. Galip geldikleri Pana maçında %58.8 ile 2 sayılık basket isabet bulmuşlar ancak yenildikleri 3 maçın ortalamasında bu rakam %45 ler seviyesinde. Görünen şu ki, bize de fena olmayan bir yüzdeyle üçlük atacaklardır önemli olan onları boyalı alanda ne şekilde savunacağımız. Eğer onların yüzdesinin genelde olduğu gibi düşük olmasına sağlarsak bizim bir avantaj elde edeceğimiz kesin.
Yenildikleri 3 maçta da 80 sayının üzerinde yemişler, galip geldikleri tek maçta ise 75. Bu da bizi 80 sayının üzerinde atmak zorunda olduğumuz sonucuyla başbaşa bırakıyor.
İstatistikler ile ilgili son not da şu: Galip geldikleri Pana maçında Pana’nın üçlük yüzdesi %25’de kalmış. Bizim de buna yakın bir yüzdeyle üçlük attığımızı hatırlatmak isterim:)
Oyuncu bazında bakmak gerekirse 1 numarada Schaffartzik, Micic ve Gavel‘i görüyoruz. Gavel çoğu zaman 2 numaraya kaysa da 1 numarada da dakika alıyor. Gerçi bu maçta sakatlandığı için oynamayacak hatta söylenene göre 1 ay oynamayacak. Maç başına 30 dakikanın üzerinde süre alarak bu konuda takımın lideriydi. Onun oynayamacak olması Micic‘in dakikalarını arttıracaktır. Micic‘in aslında bu sene başında BM’e gelmeden önce daha büyük bir transfer yapacağı hatta NBA’e gideceği konuşuluyordu. Ancak o da tecrübesini arttıracak ve daha çok süre alacak bir EL takımında oynamak amacıyla Avrupada kalmayı tercih etti. Pesic’in ikna etmesiyle BM’e imza attı. EL de şu ana kadar görev aldığı 3 maçta ortalama 16 dakika sahada kalarak, 4.7 sayı 3.3 asist ortamalarıyla oynarken , Alman Liginde aynı sürelerde 9.7 sayı , 3.4 asist ortalamaları yakalamış durumda. Üstelik bu rakamları %59 iki sayı, %41.7 üç sayı isabet oranıyla sağlıyor. Çok kullanmasa da kullandığı şutları iyi seçiyor. Bir pg’a göre oldukça sağlam fiziği var ve bu ona hem hücumda hem savunmada oldukça avantaj sağlıyor. Ancak şu istatistiği vererek bir konunun daha altına çizmek istiyorum ki, EL’de maç başına 3.3 , Alman liginde de 2.1 top kaybı yapıyor. Bunun nedeni de bazen oyunu çok zorlaması, kendine aşırı güveni sayesinde çok kalabalık trafiklerin içine girip saçma sapan top kayıpları yapabiliyor.
Schaffartzik ise çok daha az risk alan bir oyuncu. O da oldukça iyi yüzdelerle şut atıyor (%57 üç sayı, %50 iki sayı) ve maç başına 7.8 sayı üretiyor. Onun top kaybı sayısı çok daha düşük: 0.8. Özellikle ceza şutlarında oldukça başarılı ve çok aktif olan seyirci desteğiyle bazen coşup arka arkaya şutları sokabiliyor.
Takımın itici güçlerinden biri de, bir zamanlar GS forması giyen Nihad Djedovic. Ortalama 28 dk sahada kalan Djedovic de %43 ile üç sayı, %50 ile iki sayılık atışları kullanıp maç başına 13 sayı yapıyor. Bunun yanında 4.5 ribaund 2.5 da asist rakamları ile takımın en verimli oyuncularından biri. Dikkat etmemiz ve yakın savunmamız gerekiyor.
Bir diğer önemli oyuncuları yine tanıdık bir isim olan Savanovic. Takımın EL de en skorer oynucusu durumundaki Savanovic maç başına 13.8 sayı üretiyor. Onu zaten hepimiz yakından tanıyoruz, rahat oynadığı ve boş olan bulduğu zaman çok tehlikeli bir hücum silahı.
Pota altında ise tam bir ribaund canavarı John Bryant var. Maç başına 10 ribaund toplayan Bryant bunun yanında 10.8 sayı ortalaması tutturmuş durumda. Hem orta mesafe hatta boş bulursa yayın gerisinden de şut kullanabilen Bryant , ikili oyunları çok oynayamasa da, ikili sıkıştırma gelmediği durumlarda topu potaya bir şekilde atabilecek pozisyonları yaratıyor. Son iki maçtır pek dakika alamayan Oğuz onun savunması için en doğru oyuncu olabilir. Birbirlerine çok benzeyen iki oyuncu.
Stimac da aldığı süreleri gayet verimli kullanıyor. O da özellikle kendi seyircisi önünde yüksek motivasyonla katkı sağlayan bir oyuncu. Asla küçümsememeli ve boş bırakılmamalı.
Genel görüntü itibariyle iyi bir hücum takımı oldukları söylenebilir. Onların da dertleri savunma. Hem ön alanda hem arka alanda rakiplerini savunmakta sıkıntı çekiyorlar. Yavaş ayaklı uzunları nedeniyle pnr savunmasında da oldukça kötüler.
Bizim grubun çok karışık olacağı en baştan belliydi. Ancak bu deplasmandan galibiyet çıkartmamız durumunda işimizi oldukça kolaylayacağımız kesin. Özellikle direk rakiplerimiz olan Pana’dan fark yiyip, kendi sahamızda Milan’a sadece 3 sayılık bir averaj yapabildiğimiz için bu iki takıma karşı Milan deplasmanından da galibiyet çıkaramadığımız durumda dezavantajlı durumda olacağız. Bu nedenle bu maçı öncelikle mutlaka kazanmalı ama kaybedecek olursak da az sayı farkı ile kaybetmeliyiz ki, olası bir ikili averajda bu takıma karşı da dezavantajlı olmayalım.
Bayern Munich EL İstatistikleri
Bayern Munich Alman Ligi İstatistikleri