EL de ilk hafta maçında sahamızda konuk ettiğimiz EA7 Armani Milonu takımını çekişmeli geçen karşılaşmanın sonunda 77-74 mağlup etmeyi başardık.
Merakla beklediğimiz 12 kişilik kadroda kimin dışarda kalacağı sorusunun cevabı Serhat Çetin oldu. Hem Kenan’ın hem de Can’ın kadroda olması Obradovic’in de Hickman’ın performansından memnun olmadığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Maça Can, Andrew, Bogdan, Vesely ve Oğuz beşiyle başlayan takımımız aslında hic beklenmedik şekilde iyi başlayıp birden 8 sayı öne fırladık. Bu farkta bizim doğru hücumlarımız kadar Milano’nun boş şutları değerlendirememesi de etken oldu.
Değişen beşlere ve daha dengeli hücum eden Milano’ya rağmen 2.çeyreğin son 6 dakikasına kadar 8 sayı civarında hep önde kaldık, Bu dakikadan sonra hem savunmada sertliğimiz kaybettik hem de hücumlarda çok basit top kayıplarıyla rakibimizin bizi yakalamasına fırsat verdik.
Hem 1 hem de 5 numaralarımız maç boyunca bir türlü katkı sağlayamadılar. Önce Oğuz sonra Zoric oldukça etkisiz kaldılar. Kısa bir süre görev alan Semih de yaptığı ilk hatadan sonra kenara gelip bir daha süre alamadı. Hal böyleyken Vesely de 2.period boyunca hiç oyuna dahil olmayınca pota altı sertliğimiz tamamen kayboldu. Bu maç boyunca da devam etti. Milano takımı 18 savunma ribaundunun yanında 19 hücum ribaunda alarak bu alanda ikinci şans sayılarıyla sürekli savunma direncimiz kırdı.
Geçen senede daha çok birebir üzerinden oynayarak çok düşük asist sayılarında kalan Milano takımı bu senede yine benzer bir oyun sergiledi. Ancak geçen seneden en büyük farkları savunma sertliklerinin çok aşağılarda kalması ve üç sayı denemelerinin çok daha azalmasıydı.
İkinci yarı boyunca hep dengede gitti karşılaşma. Bir türlü istediği beşi yakalayamayan Obradovic sürekli oyuncu değişiklikleri ile arayış içindeydi. Özellikle Hickman’ın kötü oyununa Can’ın da hataları eklenince point guard eksikliği yine takımı fazlasıyla olumsuz etkiledi. Maç boyunca Hickman benden pg olmaz diye bas bas bağırdı.
Yinede maçi getiren oyunculardan biri oldu Hickman. Maçın sonlarında en kritik anlarda 1 sayı gerideyken attığı bir üçlükle takımın tıkanan hücumlarına çare oldu. Ancak asıl maçı kazandıran oyuncu attığı 19 sayı ile sahanın en skoreri olan Andrew Goudelock’dı. Çok kritik bir dakikada oldukça geriden yolladığı üçlükle rakibin direncini tamamen kırdı.
Bu sene oynadığımız bütün maçların, kazansak bile oldukça zor geçeceğini düşünüyorum. Zaten en zor grupta yer alıyoruz, 5 takımın da top16 için şansının olması hem içerdeki hem deplasmanlardaki tüm maçların zorluk derecelerini arttıracak.
Herkesin konuştuğu pg eksikliğinin yanına savunma sertliği sağlayabilecek bir 5 numaramızın olmaması potamızı savunamamıza bu da çok kolay turnikeler yememize neden oluyor. Ne Zoric ne Oğuz bu işi yapamıyor, Semih de henüz Obradovic’in güvenini kazanabilmiş değil. Bu nedenle zaten hücumda top kullanmakta ve kendi pozisyonunu yaratmakta çok sıkıntı çeken Vesely’i 5 numaraya çekmek ve onun caydırıcı blok tehdidinden yararlanmak zorunda görünüyoruz. İkinci yarıda Vesely ne zaman 5 numaraya geçti o andan itibaren savunmada çok daha etkili olduk.
Maçın belirleyici noktaları olarak işaret ettiğim dört konu vardı. Bunlarda ilki üç sayı savunmamızdı. Bu konuda geçen seneye göre çok daha az top kullanan rakibimiz riskimiz azalttı. En çok can yakan oyuncuları ise Melli oldu.
İkinci konu Gentile’nin nasıl savunulacağı idi. Attiği 15 sayı ile takımının en skorer oyuncusu olmasına rağmen yaptırdığımız 4 top kaybı ile mümkün olduğu kadar verimini düşürdük. Çoğu zaman karşısında Andrew kalmasına rağmen bir iki pozisyon hariç hiçbir pozisyonda geri adım atmadık.
Kleiza konusunda ise korktuğumuz başımıza gelmedi ve çok etkisiz bir maç çıkardı.
Son konu ise pg larımızın verimiydi ve Kenan’ın hiç süre almadığı maçta Hickman da Can da, maçın sonlarındaki kritik Hickman üçlüğü hariç hiç etkili olamadılar. Bu iki oyuncu toplamda 1 asist 5 top kaybı ile maçı tamamladılar.
Bu performanslara rağmen maçı nasıl kazandık derseniz Goudelock ve Bogdan’ın etkili oyunlarına Vesely’nin savunma ve hücum ribaundlarındaki iyi performansı diyebilirim. Ancak Goudelock’un 36 Bogdan’ın 32 dakika sahada kalması , geçen sene benzer sürelerle normal sezonu oynayan Bojan ve Emir’in top16 da nasıl yerlerde süründüğünü gördüğümüz için beni oldukça endişelendirdi.
Geçen sene birçok maça ilk beş başlayan Kenan ve Melih’in hiç süre almamış olmamaları rotasyonu oldukça olumsuz etkiliyor. Obradovic eğer onlara süre vermiyorsa muhakkak bir bildiği vardir. Ancak sorun ne olursa olsun özellikle Kenan’a çok fazla ihtiyacımız var.