Dün akşam oynanan maçlarda iki Türk takımı parkeye çıktı. İlk olarak Anadolu Efes’i , Unics Kazan karşısında izledik. Kadrosunda geçen senenin sayı kralı (Keith Langford) ve onun yine aynı takımdan partneri Curtis Jerrels, Kostas Kaimakoglu, Nikos Zisis, James White gibi yıldız oyuncuları bulunduran Unics Kazan karşısında beklendiğinden iyi oynayan Efes karşılaşmayı 82-76 kazandı. Tüm ekipler için kendi sahalarındaki maçları kazanmak oldukça önemli. Üstelik böyle önemli bir rakiple oynarken hem moral hem de puan açısından bu maçın önemi daha da fazlaydı.
Birkaç maçtır kadro dışı kalmış olan Saric ilk beş başladı. Ancak maçın başında özellikle Perperoglou’nun hem skor hem de ribaund katkısıyla bir anda öne fırladılar. Ancak devamında benzer bir performans ile geri geldi Kazan takımı. Başabaş geçen ilk çeyreğin ardından Efes için bu maç özelinde oldukça önemli kazanımlar oldu. Geldiği günden beri ön çok eleştirilen ve bu kadronun point guard’ı olamayacak kadar yetersiz görülen Draper takımın skor ihtiyacını karşıladı.
Takımda görünen şu ki, çok güvenilir sağlam bir şutörleri yok. Aslında bir çok şeyi eksik Efes’in. Draper hakkında yapılan eleştirilerin çoğuna katılıyorum. Ayrıca 5 numarada iki sene öncesine kadar Avrupa’nın açık ara en iyi pivotu olan Krstic’in de oldukça kötü durumda olması da doğru. E şutör yok, pg yok, pivot yok ne olacak bu takımın hali derken, Kazan maçında gayet iyi bir takım izledik. Krstic ne kadar kötü durumda olursa olsun, oynaya oynaya kendini toparlayacak ve takıma büyük katkı verecektir. Draper’ın her maç bu performansı sergilemesi zor ama ortalama bir katkı verecektir. Burada kritik nokta Efes’in Furkan ve Cedi’den ne kadar performans alacağı.
Takımda en güvenilir oyuncular Perperoglou ve Lasme. Saric de çok büyük bir yetenek olmasına rağmen bu seviyeler için henüz hazır bir görüntü vermedi. Kadro dışı kalmasında da Ivkovıc’ın ona çok sinirlenmesinde de Saric’in kendi payı var.
Sonuç itibariyle bu takım eğer bu sene başarılı olmak istiyorsa çok iyi savunma yapmalı ve Krstic biran önce form tutmalı. Yoksa kadro zaafiyeti oldukça fazla. Janning ve Bjelica da , tamamlayıcı oyuncular , asla tek başlarına maç kazandıracak oyuncular değiller.
Maç içinde bir sahne gördük ki gerçekten bir anda dilim tutuldu. Ivkovic bir pozisyonda hata yapan Doğuş’u kenara alırken bağırmaya başladı. Kendisine hiç bakmıyor olması nedeniyle iyice sinirlenip arkasından bir tekme salladı. Doğuş buna rağmen sanki o hiç yokmuş gibi tepkisiz bir şekilde bench’deki yerine yürümeye devam etti. Aklıma geçen sene Obradovic’in Bjelica’yı , Bo ile tartıştığı bir pozisyonun ardından kolundan tutup ittire ittire soyunma odasına gönderdiği sahne geldi. Sanırım bu sahnelere alışık olmamız gerekiyor.
Bu maçın ardından GSLH Kızılyıldız deplasmanına çıktı. Kızılyıldızı, İstanbul’daki Glori Cup turnuvasında izleme şansı bulmuştum. Özellikle CSKA maçında, 3 çeyreği önde götürmüş son çeyrekte CSKA’ya direnemeyip yenilmişlerdi. O maç sonunda Kızılyıldız ile ilgili tek bir şey söyle dersen şunu derdim: Top kaybı yapmadan düşük tempoda bir basketbol oynamalı, hızlı hücumlarına fırsat vermeleli, mümkün olduğu kadar onları set hücumuna mecbur bırak. Ama eğer özellikle kendi seyircisi önünde tempo yapmalarına imkan tanıyıp bir de fazlasıyla top kaybı yaparsan , çok sınırlı hücum gücü olan bu takıman yenilmen kaçınılmaz olacaktır.
Maç boyunca ne zaman tempo düşüp set hücumları oynandı Kızılyıldız tamamen tıkanıp hiç sayı üretemez hale geldi. Bu anlarda bile GSLH o kadar kötü oynadı ki, rakip gel bizi yakala diye can atmasına rağmen bunu yapacak gücü bulamadılar. Bunda en büyük etken hiç gününde olmayan Arroyo idi. Bir türlü etkili olamadı.
Bir çok insan Nolan Smith’i beğenmiş olsa da bana göre bu seviyelerin oyuncusu değil. O kadar saçma tercihler yapıyor ki, takım tam ritm bulacakken onun bu gereksiz zorlamaları ile takım yine raydan çıkıyor.
Bir önemli sorunları da pivot mekiinde. Tüm Türk takımları gibi onların da bölgesi sorunlu. Jawai net bir şekilde hazır değil, Furkan hiç potaya bakmıyor, Vougiokas aşırı yumuşak ve savunmada çok sırıtıyor. Yani 3 uzunu toplasan net bir uzun etmiyor gibi.
Yine de 4 grup içinde en rahat gruptalar. Bu gruptan mutlaka çıkacaktır GSLH. Kendi sahasında bundan çok daha etkili maçlar oynayacaklardır.