Çok hareketli bir transfer sezonu, paralelinde Dünya Kupası, hazırlık turnuvaları derken Euroleague sezonu geldi çattı. İlk hafta maçında kendi sahamızda EA7 Armani Milano ile karşılaşacağız.
Geçen sene beklentilerin üzerine çıkıp Top8 oynayan rakibimizde kadro yapısında ciddi hareketler oldu. Takımın itici gücü ve en değerli oyuncusu Keitgh Langford ve onun en önemli yardımcısı Curtis Jerrels takımdan ayrıldılar. Kısa rotasyonunundaki bu kayıpların üzerine uzun rotasyonunundan da önemli oyuncular kaybettiler. Takımın 4 numara pozisyonundaki 3 oyuncu takımdan ayrıldılar: Gani Lawal, CJ Wallace ve Kristjan Kangur.
Bu oyuncuların yerlerine kısa rotasyonuna Joe Ragland, MarShon Brooks, Trenton Meacham eklenirken , uzun rotasyonuna da Shawn James, Linas Kleiza ve Angelo Gigli dahil oldu.
Genel olarak bakarsak gidenlerin yerleri gayet olumlu isimlerle doldurulmuş görünüyor. Ancak geçen sene rollerin paylaşımı ve takım savunması çok iyi oturmuştu. Bu sene nasıl olacak ancak izleyip görebileceğiz.
Pozisyon bazlı oyuncu yapılarından bahsetmek istiyorum. 1 ve 2 numaralarda gayet geniş bir rotasyon ile oynayacaklar. Bu bölgeye en önemli transfer MarShoon Brooks oldu. 2011 yılında Nets ile adım attığı NBA de 3 ayrı takımda ve bu takımlar arasında NBDL de görev aldı. Son olarak Lakers kadrosunda yer alan oyun kurucu daha küçük takımlarda vermiş olduğu performansları NBA de gösteremedi. Avrupa basketboluna nasıl uyum sağlayacak bilemiyorum. Oyun tarzı anlamında Langford kadar olgun olmasa da bireysel özellikleri onunkileri andırıyor. Delici özellikleri oldukça fazla. Ayrıca iyi bir şutör olduğu da söylenebilir. Ancak en büyük sıkıntısı şut seçimlerinde. Kötü şut seçimleri onun yüzdelerini hep aşağı çekti. Formda olduğu ve doğru şut seçimleri yaptığı günlerde tek başına maç kazandırabilecek kadar yetenekli bir oyuncu.
Bir diğer guard transferi Joe Ragland. 1.5 senedir Cantu kadrosunda yer alan Amerikalı guard bu takımda yaptıklarıyla adından oldukça bahsettirdi. Geçen seneyi %46 üç sayı, %56 iki sayılık isabetle maç başına 16.2 sayı ortalamaları ile bitirdi. Bunlara ek olarak 3.3 asist, 3.5 ribaund ortalamaları tutturdu.
Son olarak geçen sene Nanterre formasıyla rakibimiz olan Trenton Meacham kadroya eklendi. Diğer iki transfere göre daha az sükse yapan bir oyuncu Meacham. Ancak 3. pg olarak kadroda iş yapabilecek kadar da yetenekli. Şut seçimlerinde çok daha seçici olan Meacham geçen seneyi %40 üzerinde isabetle 9 sayı ortalama ile bitirdi.
Bu oyunculara ek olarak geçen seneki takımdan kalan Daniel Hackett da 1-2 numaralarda daha çok 2 numarada süre alacaktır. Geçen sene Milano ekibine dahil olan Hackett Dünya Kupası sırasında takım kampını izinsiz tek ettiği için İtalya Federasyonu tarafından 6 ay ceza aldı. EL de bu ceza geçerli değil , o nedenle onu sahalarda görebileceğiz. Takımın en önemli hücum silahlarından biri Hackett. Özellikle ritm tutturduğunda oldukça tehlikeli bir oyuncu.
2-3 pozisyonlarında ise yine oldukça iyi oyunculara sahipler. Özellikle Gentile takımın en potansiyel oyuncularından. Güçlü fiziği ile 4 numara pozisyonuna bile kayabilen, yüksek fundemantal’i ve tereddütsüz şutları ile oldukça önemli bir oyuncu. Yazın gelen bir çok transfer teklifine rağmen takımda kalmayı tercih etti. Bizim 3 numarada eksik rotasyonumuz düşünüldüğünde bize en büyük problemi çıkaracak oyuncu olabilir.
Gentile haricinde bu mevkide David Moss gibi önemli bir tecrübe daha var kadroda. Daha önce Siena’da göstermiş olduğu başarılı grafiğini Milano‘da da devam ettiriyor. Hem savunmada hem hücumda oldukça etkili bir silah. 3 numara sertliğinde Gentile ile birlikte çıtayı oldukça yukarı çekiyorlar.
Uzun rotasyonunda ise geçen sene olduğu gibi bu sene de daha çok 4 numaralar ile oynuyorlar. 5 Numarada ellerinde center oynamaya en yakın oyuncu Jamaikalı Samardo Samuels var. Hırsı ve agresifliği ile öne çıkan oyuncu hem savunma hem hücum ribaundlarında etkili. Çok yetenekli bir oyuncu olmamakla beraber eğer rahat pozisyon alırsa bunların çoğunu başarı ile bitiriyor. Savunmada da sertliği sayesinde rakiplerini kolayca sindirebiliyor.
Geçen seneyi sakatlıklarla geçiren Shawn James, pota altında oldukça önemli bir oyuncu. Atletik özellikleri ile 3 sezon yer aldığı Maccabi de oldukça başarılı olmuştu. Eğer sakatlığını tam olarak atlattıysa çok da atlet oyuncusu olmayan Milano için bu açığı kapatabilecek en önemli oyuncu olacaktır.
Linas Kleiza‘yı hepimiz yakından tanıyoruz. Geçen sene EL’in en büyük transferi olarak sezona başlamış ancak bir türlü istenilen katkıyı verememişti. Bu sene de geçen seneye göre çok daha düşük bir kontrat ile Milano‘ya transfer oldu. Neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Kendinisi basketbola tekrar vermesi durumunda takımının en önemli silahı olacaktır. Ancak o da şu anda bir soru işaretinden öteye geçemiyor.
Son olarak Nicola Melli ve Angelo Gigli den bahsetmek gerekirse, onlar için takımın parçası olabilecek, görev adamları olarak düşünebiliriz. İkisi de uzun oyuncu profillerine göre şut yetenekleri olan , içerde olduğu kadar yayın gerisinden de şut kullanan, sert İtalyan uzunlar.
Zaten geçen sene bu takımın ön önemli kozu, sert savunması ile yetenekli kısalarıydı. Bu sene bu sert uzunların arasına Kleiza gibi bir skor gücünü de eklemiş oldular.
Bu hafta başlayan İtalya Liginde ilk maçlarında Vanoli ile karşılaştılar. 68-61 kazandıkları bu maçta Samuels 31 dk sahada kalıp 22 sayı, 10 ribaund ile doubledouble yapıp, 30 verimlilik puanı ile takımın en verimli oyuncusu oldu. Tam 22 top kaybı yaptıkları maçta asist sayıları ise sadece 8. Bu onların daha henüz pas akışlarını iyi oturtamadıklarının bir göstergesi. Bizim için sevindirici tabi ki. Geçen sene EL tüm maçları sonunda yine çok düşük bir asist ortalaması tutturmuşlardı(13,7 asist ile 24 takım içinde 21.sıradaydılar). Ama bunu EL geneline göre daha düşük bir top kaybı ile yapıyorlardı( maç başına 11,9 top kaybı ile en iyi 8. takım idiler).
Vanoli maçında bir diğer ilgi çekici istatistik, geçen sene(EL de %36,5 ile 7. sıradaydılar) genelde en iyi oldukları işlerden biri olan üçlük yüzdesinin %24 de kalması. Buna rağmen maçı kazanmayı bildiler.
Linas Kleiza 22 dk sahada kalıp 13 sayı 7 ribaund, yine yeni transferlerden MarShon Brooks 23 dk da 7 sayı 3 ribaund 1 asist ile oynadı.
Geçen sene Milano ile Top16 turunda iki kez karşılaşmış ve iki karşılaşmayı da mağluk kapatmıştık. Özellikle kendi sahamızda oynadığımız çok kilit maçta maalesef çok kötü başlamış bir ara 20 sayı geri düşmüş, Obradovic’i itirazları yüzünden kaybetmiş ve tüm salonun büyük baskısına rağmen bir türlü skor olarak yakalayamayıp Top8 için şansımızı kaybetmiştik.
Oynadığımız iki maçta da özellikle üç sayılık atış yüzdelerinde genel sezon ortalamalarını tutturmuş ve bizi çok kötü vurmuşlardı.
Yetenekli kısaları ve yine üç sayılık atış deneyen uzunları ile bizim için yine en büyük tehdit yayın gerisi olacaktır. Sezon başından beri özellikle üçlük savunmasında istenilen seviyeye gelmemiş olmamız nedeniyle bizi oldukça zorlayabilecek bir maç olacaktır. Maçın kritik noktaları şöyle olacak diye düşünüyorum:
1) Üç sayı savunmamız(uzunlar dahil)
2) Gentile‘yi nasıl savunacağımız
3) Kleiza‘nın motivasyonu
4) PG pozisyonundan ne kadar verim alacağımız.
Obradovic, Spurs maçından sonra Bogdanovic‘i 1 numarada kullanacağını açıkladı. Bu kararı almasında iki neden görüyorum. İlk olarak Goudelock‘ın 2 numaradaki yüksek performansı. Onun yedeği olarak da Melih 10,12 dakika alarak onu dinlendirecektir. Diğer ve daha önemli konu da Hickman‘ın ve onun yedeği olarak gözüken Kenan&Can‘ın düşük performansları. Anlaşılan coach şu an Kenan‘dan hiç memnun değil. Spurs maçında 3. çeyrekte bir ara süre verdi, ve ilk hatasında hemen kenara alıp bir daha sahaya sürmedi. Ya çalışmasından memnun değil, ya da daha hazır olmadığını düşünüyor. Can zaten daha çok Türkiye Ligi düşünülerek transfer edilmişti. Şu an da başka bir pg da alamadıkları için sanırım Bogdan daha çok 1 numaradan dakika alacak.
Salı günü oynayacağımız Türk Telekom maçı bize daha net bir görüntü verecektir. Bu maçtaki 12 kişilik kadro ve dakika paylaşımı Milano maçının denemesi olacaktır diye düşünüyorum.
Son not: Ricky Hickman geçen sene playoff serisinde Maccabi formasıyla Milano’ya karşı kariyerinin en iyi maçlarından birini çıkarıp, 26 sayı 36 verimlilik puanı üretmişti. Umarım bu maçta benzer bir performans sergiler.