Milli Takım Çeyrek Finalde

Dünya kupası grup kuraları çekildiğinde ve turnuva formatı belirlendiğinde çok lehimize bir durum olduğu görünüyordu. Grupta çok net favori USA haricinde bir tane üst sınıf takım yoktu. Bununla beraber bizim kadro itibariyle biz de çok net bu takımları yenebiliriz diye düşünmüyorduk ama genel olarak bu gruptan iyi bir yerde çıkma şansımız yüksek görnüyordu.

 

 

 

mt4Grup maçları tamamlandığında zor zoraki kazanılmış Y. Zelanda ve mucize bir şekilde kazanılmış Finlandiya maçlarından sonra , üst tura çıkmanın garanti olduğu Dominik maçında ilk kez rahat bir maç oynamış ve galip gelerek grubu istediğimiz yer olan 2.sırada bitirmeyi başarmıştık. Dominik maçı hariç kazandığımız maçlarda güven veren bir basketbol oynamıyor olmamız , hücumda bir türlü bir düzen oturtamamız takımın turnuvaya devam etme ihtimalini düşük görmemize neden oluyordu.

 

 

Savunmadaki direnç ve bir şekilde maçı bırakmayan inatçı yapı takımı ayakta tuttu bugüne kadar. Dün akşam da buna benzer bir senaryo gerçekleşti. Bütün maç geriden geldik, hep kovaladık Avustralya’yı. Hücum performansı gayet iyi olan 80 sayının üzerinde bir ortalaması olan rakibi geriden takip ediyor olmamıza rağmen hiç dağılmadık. Yine de maç boyunca takımın maçı kazanacağına dair beklenti sanırım hiç kimsede oluşmadı.mt8

 

 

Zaten sınırlı hücum kapasitesi olan milli takımda Emir de çok kötü bir performans sergileyince kazanma ihtimalimiz gittikçe düşmeye başladı, ki bu maça kadar en istikrarlı oynayan Ömer Aşık da maçı 3 ribaund 4 sayı ile oynaması işleri iyice zorlaştırdı. Sadece Ömer değil aslında hiçbir uzunumuzdan verim alamadık. mt3Ne Oğuz, ne Furkan katkı veremedi. Biraz Kerem Gönlüm o da kayda değer bir katkı olmadı ki, onların uzunları özelli Baynes 15 sayı 7 ribaund ile bizi oldukça zorladı.

 

Maçın genelinde önceki maçlara benzer bir hücum performansı sergiledik. Özellikle ilk yarıda Sinan birbirinden güzel turnikelerle takımı ayakta tuttu. Bir dönem Ender bir dönem Kerem dışadan şutlarla destek oldular. Bunun istikrarlı ve güven veren bir şekilde olmaması nedeniyle maçta sürekli geriden geldik. Takımda net ve keskin şutörlerin olmaması bir çok açıdan takımın hücumunu tıkıyor. Rakiplerimiz biz şut sokamadıkça daha da içeriye gömülüyor, bu nedenle ne uzunlarımız ne de kısalarımız içerden sayı bulamıyor. Sadece dünkü maçta Sinan aşırı kıvrak hareketleriyle bu delikleri buldu ve burayı iyice işledi.mt14

 

 

 

 

 

Sayı bulmakta zaten çok sıkıntı çekmemiz turnuva başından beri herkes tarafından biliniyor. Diğer taraftan savunma direncimiz ve ribaunt üstünlüğümüz sayesinde maçları genelde dengede götürüyorduk. Avustralya maçında maalesef çok fazla hücum ribaundu verdik ve bunların bir çoğunda rakip sayı buldu. Sonuç olarak maçta iki defa 10 sayı civarında geri düştük ancak bir türlü maçın kopmasına izin vermedik. Bunda da en çok düşük yüzdeyle şut atmalarının (%26,7 üç sayı, %48,8 iki sayı, %52,6 serbest atış yüzdesi ile attılar) büyük etkisi vardı. Ayrıca bizden 6 adet fazla top kaybı yaparak (16) farkın daha fazla açılmamasına ve maçın kopmamasına neden oldular.

mt16

 

 

Maçın sonlarında Emir biraz biraz toparlanmaya başladı. Onun sayı üretmediği bir maçı kazanması çok zor milli takımın. Çok zorladı çok kötü tercihler kullandı ama bir şekilde maçın içine girmeyi başardı. Ergin Ataman da onun kötü performansına rağmen ısrarla onu oyunda tutmaya devam etti, buna mecburdu zaten. Takımda gerçekten çok seçenek yok, Emir’in bir şeyler yapmasını beklemekten başka seçeneği yoktu. O da yaptı. Top çaldı, ribaund aldı ki maçın en çok ribaund alan oyuncusu(7) oldu, asist yaptı ve sonunda sayıları da attı. Gerçi maç 64-59 iken ilk üçlüğü biraz zorlama ve mecburen atılmış bir üçlüktü. mt5El üzerinden mucize bir şekilde girdi. Ancak maçın sonundaki 20 saniye hücum süremiz varken, herkesi gönderip 20 saniye topu elinde tutup yine el üzerinde şutu denemesi büyük risk ve bana göre de yanlış bir tercihti, işte bazen bu tarz oyuncular bu şutları hissediyorlar, o da hissetmiş olmalı ki, tereddüt etmeden kaldırıp attı. Hem kendini hem takımını kurtardı ve bir anda maçın kahramanı oldu.

 

 

Mucize bir şekilde maçları kazanarak yolumuza devam ediyoruz. Önümüzde yine çok da zorlu olmayan, çeyrek final için diyelim, bir takım var. Litvanya çeyrek finalde eşleşebileceğimiz en uygun takımlardan biri. Ancak bu basketbolla yine bir mucize olmazsa yenmemiz gerçekten çok zor. Avustralya maçından önce hiç şans vermediğim takım, yine aynı şekilde bu maçı da kazanıp yarı final yaparsa artık şaşırmayacağım.  Umarım mucize veya başka bir şekilde Litvanya’yı da yener ve USA takımını bir kez daha rakip olarak izleme şansını buluruz.mt2

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir