Yine oldukça dolu tribünler önünde, başkanı ve futbol takımından bir çok oyuncusunun da izlediği bir EL maçına çıktı FBU. Seyircinin yarattığı atmosfer bu maçın kazanılacağına olan inancın varlığını gösteriyordu.
Kadro yapısı ve efsane coach’u ile şampiyonluğun bir numaralı adayı olan CSKA karşısına son maçlara başlayan beşinden bir tek Emir-Melih değişikliği ile başladık. Buna karşın Messina, bugüne kadar ki ilk beşlerden oldukça farklı olarak, sahaya Teodosic-Pargo ikilisi yerine tek pg Aaron Jackson ve Micov-Weems ile iki üç numarasını aynı anda sahaya sürüyordu. Böylece aslında oldukça uzun bir beş seçmiş oluyordu. Bu tercihinde Obradovic’in Emir ile başlayarak uzattığı takımında eşleşme sorunu yaşamak istemediğini düşünebiliriz ki maç boyunca Obradovic’in yaptığı hamlelerin aynısını yaparak kendi oyununu değil rakibin oyununu düşündüğünü gösterdi.
Maça FBU oldukça iyi başladı. İki buçuk dakika dolduğunda her hücumdan sayı ile dönen ekibimiz , CSKA nın kaçan şutlarının da etkisiyle bir anda 9-2 öne geçti ve Messina’ya ilk molasını aldırdı. Bu başlangıç takımın zaten yüksek olan güvenini iyice perçinledi. Kenan’ın Barcelona maçında olduğu gibi hemen maçın başında isabetli üçlük buldu. Mola dönüşünde Messina’nın bir hamlesini beklerken bu Obradovic den geldi ve yaptırdığı 2-3 alan savunması ile rakibini iyice şaşırtıp top kaybı yapmalarına neden oldu. Anında Pargo-Teodosic ikilisine döndü Messina ve maç boyunca deneyeceği farklı çözümlerin başlangıcını yapmış oldu. Bu perioda Bjelica damgasını vurdu desek abartmış olmayız. Skor 9-4 iken Vidmar’a yaptığı harika asistin arkasına savunmada çaldığı topu fast break ile bitiriyor ve skoru 13-4 e taşıyordu. CSKA kötü şutlarının yanında bu sezon yaptığı gibi hemen iki top kaybı birden yapıyor ve FBU’in ekmeğine yağ sürüyordu. Karşılıklı yapılan top kayıplarının ardından (Teodosic girer girmez iki top kaybı yaptı) fark tam iyice açılacakken Hines ve onun mucize hücum ribaundları ve kaşla göz arasında bulduğu 10 sayı imdatlarına yetişiyor ancak yine de FBU ilk çeyreğin sonuna 26-16 giriyordu.
İkinci çeyreğin başı her iki takımda sayı bulmayı başaramadı. Aslında CSKA bir şekilde boş şutları buluyorlar ancak şut kaçırma yarışına girip hiçbirini çemberin içinden geçiremiyorlardı. Teodosic aşırı kötü şut atıp top kayıplarını saydırırken (maç boyunca 0-5 şut , 6 top kaybı) ikili oyunların arkasından yaptığı asistlerle tıkanan hücumları açmaya çalıştı. Skor 29-18 FBU lehine iken oyuna tekrar dönen Bogdanovic ve Bo’nun sayılarıyla bir anda fark şaka gibi bir rakama ulaşıyor ve scoreboard 40-18’i gösteriyordu. Bu arada 36-18 iken Messina bir mola alıp takımını tekrar toparlamaya düşünürken, mola dönüşü oyuna topu sokarlarken Bo arayıp gibi topu çaldı ve basketi yaptı. İşte o anda tüm CSKA oyuncularının yüzünde neler oluyor, biz neredeyiz, kiminle maç yapıyoruz der gibi ifadeler oluştu.
Skor 42-20 ye geldikten sonra bir anda uyandılar ve çok sert savunma yaparak FBU hücumunu kitleyip 11 sıfırlık bir seri yakaladılar. Ancak bundan daha önemlisi oyunun momentumunu kendi lehlerine çevirmeyi başardılar. Bu seride hücumda ayakta kalan tek oyuncu olan Hines’a Micov da şutlarını sokarak hatta şut sokan tek oyuncu olarak destek oldu. Devreye 44-33 ile skor üstünlüğümüzü koruyarak ama oyun üstünlüğümüzü kaybederek girdik.
Üçüncü çeyreğe yine hücumda sayı üreterek başlayan FBU ilk beş dakikayı 53-37 önde geçti. Savunma sertliğini tekrar arttıran CSKA Micov’un arka arkaya bulduğu iki üçlüğe Khryapa’nın smaç basketini de ekleyip 8-0 bir seri yakalayıp farkı son kez tek haneleri sayılara 53-45 ile indirdi. Bu süre boyunca FBU topu hiç çeviremeyip, iki oyuncunun elinde 24 saniyenin sonuna kadar tutup son anlarda anlamsız şutlar çıkararak çok kötü hücum eder duruma geldi. Ya Bogdanovis ya da Kleiza birebir zorlamalar basket bulmaya çalıştı, ancak sert savunmaya çarpıp kaldılar. Obradovic bir mola ile yine oyuna müdahele etti ve o moladan sonra bir daha arkalarına bile bakmadılar. O andan sonra Messina o kadar çaresiz kaldı ki bir ara sahada Kaun-Kristic-Kharyapa-Micov-Teodosic gibi hiç denemediği , uzun dolu bir beş bile denedi ama başarılı olamadı. Özellikle Bogdanovic’in takımın sıkıştığı her anda skora katkısı, Bo’nun çaldığı toplar ve yaptığı saldırgan savunma, Bjelica’nın en ihtiyaç duyulan anda topladığı hücum ribaundları, Emir’in oyunu iyi okuyarak çizgiye gelip skor üretmesi, Vidmar’ın göbeği çok iyi kapatarak rakip uzunlara fırsat tanımaması, Kleiza’nın çok yönlü hücum silahları FBU’i bir galibiyete daha taşıdı. Maçın son periodunun sonları tek taraflı bir maça dönüştü. Maçın bitmesine 4 dakika varken skor 72-58 FBU lehine idi. Bu dakikadan sonra 14-2 lik seri yakaladı ev sahibi ve rakibini acımasızca bitirdi. Maç sonunda Messina da bunu röportajında itiraf ediyor ve ‘bizi parçaladılar’ yorumunu yapıyordu.
Maç öncesi analizimde de belirttiğim gibi çok güçlü bir kadro ve coach’a sahipler. Ama bu tarafta da onların bütün silahları devre dışı bırakacak önlemleri alan bir Obradovic var. Şu istatistik sanırım maçın en önemli özeti. Rakibin hücumdaki en önemli 4 oyuncusu olan Teodasic(5-0),Pargo(5-1), Weems(8-1) ve Kristic(8-0) ‘ın toplamda 26-2 saha içi isabetiyle oynaması onların bu hezimete uğramasında en önemli faktördü. Tabi ki onların bu şutları kaçırmasında FBU savunmasının büyük rolü var ancak bazen öyle şutlar ve turnikeler kaçırdılar ki rakibin CSKA olduğundan şüphe eder hale geldim. Yine maç öncesi dediğim gibi, 15 top kaybı yaparak ortalamalarını tutturup hatta biraz üzerine çıkıp bizim hızlı ve kolay sayılar bulmamıza yardımcı oldular. İki takım arasındaki farkı daha da çarpıcı bir şekilde ortaya koyan rakam ise takımların toplam verimlilik puanları. Burada rakibini 105-53 ile ikiye katladı FBU.
Bu sene takımda bir sürü değişen şey var ama geçen sene çok kötü olduğumuz iki istatistikte bu sene hiçbir rakibimizin altında kalmadık: Ribaund ve asist. Ribaundlarda 37-32 asistlerde ise 19-13 üstünlük sağladık.
Takımda belki de şu an en önemli sorun hem Vidmar hem de Zoric’in erken faul problemine girmeleri. Belki de bazen bu Bjelica-Kleiza ikilisini beraber kullanmaktan çok keyif alan Obradovic’in işine mi geliyor acaba diye de düşünmeden duramıyorum.
Sonuç olarak hem BBL de hem de EL de dolu dizgin giden ve kimsenin ummadığı bir performans ile 10 maçını da kazanan bir takım var karşımızda. Bu 10 maçın içinde de , EL in en güçlü iki(Barcelona-CSKA) , BBL nin en güçlü 3(GS,Efes, BJK) takımının olduğunu da unutmamak lazım.
Takımın kendine güveni fazlasıyla sağlandı. Artık önemli olan havayı bu seviyede korumak. Sezon öncesindeki beklentilerin büyütülmesi ve takımdan daha büyük başarıların beklenmesi yanında sorunları da getirecek olabilir. Ayaklarımızı yere basarak maçlarımızı kazanmaya devam etmeliyiz.
Son olarak taraftar penceresinden bakarak, böyle bir basketbolu böyle güzel bir salonda, böyle kalabalık bir seyirci topluluğu karşısında izliyor olmaktan büyük keyif alıyorum. Şu ana kadar kombine almayanların biran önce almasını şiddetle öneriyorum. Sezon sonu yaklaştıkça salonda yer bulmakta sıkıntı çekebilirizJ
Bir sonraki maç analizine kadar görüşmek üzere..
Dün harikaydı, tribünler, takım, koç vs… Fakat hala bazı sıkıntılar var savunma odaklı sayı buluyoruz, set düzeninde uzunları kullanamıyoruz, Vidmar ve Zoric tam manasıyla bitirici değiller, Emir dışında ne Kenan (ki çok genç olduğu için suçlamıyorum) ne de Bo ikili oyun oynamasını bilmiyor. Obradoviç Yunanistan’da en çok aynı set düzeninde 2 yada 3 pick and roll oynatarak sayı bulduruyordu. Batiste böylece EL’in en iyi uzunu seçildi. Maalesef FB’ye bunu daha oturtamadı, oturtabilir mi ? Bence elinde yeteri malzeme yok. Ama şu var ki dediğiniz gibi FB emin adımlarla yoluna devam ediyor, ben ara transferde 1 ve 5 numara alınmasında ısrarcıyım, ne kadar dün Kenan ve Metecan’ı görünce gözlerim dolsa da F4 için yeterli mi ? Bilemiyorum. Böyle galibiyetelri özlemişiz böyle devam Fenerbahçem. Arada maçın özeti çok başarılı tespitleriniz için tebrikler.
Hücum tarafında çok haklısın, bulduğumuz sayıların büyük çoğunluğu birebirlerden geliyor. Gerçi geçen seneye göre asist sayımız çok arttı ama dediğin gibi düzenli bir hücum setimiz yok. Gerçi şu anda hücumdan şikayet edersek bize kızacak çok adam olabilir, çünkü ortalam 87 sayı atırıyoruz EL de, fazlasıyla yeterli, tabi dediğin gibi Obradovic basketboluna bilen insanlar için bu hücum setleri tatmin etmiyor. Yine sonuna kadar katılıyorum sana pick&roll oynayatacak oyuncu sayımız çok az, oynayacak oyuncumuz olduğunu düşünüyorum açıkcası. Bo takıma inanılmaz katkı sağlıyor o yüzden ona kızamıyorum hem üstelik öğretmen coach umuzun ona bunu öğretebileceğine dair iyimser bir beklentim de var 🙂